Hızlan, Doğan: “İstanbul'u yeniden yaratan adam”. [Yazarlar]
Hızlan, Doğan: “İstanbul'u yeniden yaratan adam”.
Hürriyet, 7 Temmuz 2003.
https://www.hurriyet.com.tr/istanbulu-yeniden-yaratan-adam-157589
İstanbul'u
yeniden yaratan adam
7 Temmuz 2003
SEVGİLİ dostum
Çelik Gülersoy'u artık Yeşil Ev'in bahçesinde havuzun başında göremeyeceğim.
Karşılıklı geçip, birbirimizi tahrik eden papyon ve cep saati muhabbeti
yapamayacağız.
Ona, yıkımdan
kurtardığı evlerin sokağı, Soğuk Çeşme Sokağı'nda yürürken rastlayamayacağım.
Ölümün ne
güzeli vardır ne de yakışanı. Ama ölümün soğuk eli onun elini bir konser
sırasında, alkışlarken tuttu.
Benim
belleğimde İstanbul'un eski evlerinin yeniden hayatımıza geçmesi konusunda ilk
aklıma gelen ad, Çelik Gülersoy'dur.
Yalnız tarihi
binaları onarmadı, onlar hakkında eserler yayınladı, yazdı ve İstanbul
Kitaplığı'nı kurdu.
İstanbul
üzerine yazdığı bazı kitaplarda, özlemle nostalji bir romantizm içinde
birleşmişlerdi.
Bugün eğer,
bu şehir için projeler yapılıyorsa, bu şehirdeki önemli mimari eserler
onarılıyorsa, restorasyon için paralar ve emekler harcanıyorsa, hepimizin ona
teşekkür hatta minnet borcu vardır.
Sağlığında
çok övüldü, çok da yerildi.
O bina böyle
mi yapılırdı? Bu otel odaları böyle mi döşenirdi?.. Benzeri soruları çok
duydum, çok okudum.
Hiçbiri de
beni etkilemedi.
Çünkü
yerenler, ortaya somut bir onarım örneği koyamadıklarından Çelik Gülersoy'un
yaptıklarıyla karşılaştırma imkánı bulamadım.
O yüzden de
onu destekledim.
* * *
ESKİ
Sultanahmet'i bilenlerden biriyim,
Yıkık,
yıkılmakta olan binaları hatırlarım. Eli böğründe dedikleri cinsten binaların
gerçekten maddi anlamda da çaresizliğin birer simgesi olduğunun
tanıklarındanım.
Yeşil Ev
olmasaydı, Çelik Gülersoy o girişimi başaramasaydı, bugün otelleriyle,
motelleriyle övündüğümüz Sultanahmet olmazdı.
Sultanahmet
başlangıçtı, Yıldız, Emirgan korularındaki köşkler, Hıdiv Kasrı, Çamlıca,
Fenerbahçe, Büyük Ada onun elinin değdiği yerlerin nasıl güzelleştiğini
gösterir.
Ne yazık ki,
bir bölümü onun yönetiminden alındı, eski haline döndü, artık o mekánlara
yerli, yabancı turistler gitmiyor. Ben de.
Başarılı
olanları cezalandırma alışkanlığımızın kurbanlarından biri de oydu,
başarılarının bedelini ödedi.
İstanbul'un,
özellikle Sultanahmet'in tarihini yazacaklar, abartmadan iddia ediyorum ki,
Çelik Gülersoy'dan önce, Çelik Gülersoy'dan sonra ayrımını yapacaklardır.
İstanbul
Kitaplığı, bu şehir üzerine inceleme yapacaklar için değerli kitapların ve belgelerin
bulunduğu bir hazinedir.
* * *
ONU İstanbul
ve İstanbullular çok özleyecek.
Yorumlar
Yorum Gönder