Sazak, Derya: Gülersoy ve deprem”. [Yazarlar]
Sazak, Derya:
Gülersoy ve deprem”. Milliyet, 19.08.2003
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/derya-sazak/gulersoy-ve-deprem-5159293
Marmara depreminin dördüncü yılında açıklanan İstanbul Deprem Mastır
Planı, 15 milyonluk kenti bekleyen riskler konusunda yeni sorular ve kaynak
tartışmaları yaratıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın İstanbul'un 'deprem
anayasası' diye tanımladığı mastır planının, yaklaşan seçimler nedeniyle
başlayan yol asfaltlama çalışmalarına benzer 'siyasi yatırım' olmadığını ummak
istiyoruz.
Yaz başında kaybettiğimiz İstanbul tutkunu Çelik Gülersoy'un geçen
yıl kaleme aldığı bir mektubu, Marmara depremiyle ilgili notlarımız arasında
bulduk.
Prof. Naci Görür'le Milliyet 'Sohbet Odası'nda yaptığımız görüşme
üzerine Gülersoy, İstanbul'u bekleyen riskler konusunda uzun bir mektup kaleme
almıştı. Ömrünü bu kente adayan bir insanın bugün artık İstanbul'da yaşayanlara
ve yöneticilere 'vasiyet'i sayılabilecek çarpıcı tespitleri var:
"İstanbul'un zemini, tekdüze değil. Yayımlanan renkli haritalar
bile bir semtten, hatta bir sokaktan ötekine değişiklik gösteriyor. Varsayalım
ki, tatmin edici etüdler yapılabildi ve ortaya bir gerçek konuldu: Şurası,
şurası çürüktür, üstündeki yapıların kaldırılması gerekir.
Bu iş, İstanbul'u yeniden kurmakla eş anlamlı! İşin çapı birkaç
profesörün sandığı gibi, ortaya 5 bin adet yapı sayısının çıkacağını hiç ama
hiç ummuyorum.
Ağustos depreminden önce bile, gazetelerde, durduğu yerde kaykılan
binaların resimleri çıkmakta idi. Çürük zeminden dolayı tehlikede olan yapı
sayısı birkaç on bini bulur.
Bunların yıkımını hangi finans gücü sağlayacak? Evsiz kalacak 100
binleri hangi organizasyon gücü bir yerlere yerleştirecek? Bu iş, dağlar gibi
para ve ufukta bile gözükmeyen enerji, yönetim çarkının işbirliği ve eş güdümü
gibi faktörler sağlansa bile, kaç yıl sürer?"
Çelik Gülersoy, İstanbul için düşünülen yeniden yapılanmanın
1960'larda çarpık büyüme başladığında bile organize edilemediğini belirtirken
tarihe not düşmüş:
"Çünkü politika ve bürokrasi gibi iki hasta çark, rasyonel
değil, rasgele yerleşimi teşvik etmekte idi. Bugün ise dönülmez akşamın
ufkundayız!"
Gülersoy mektubunda daha çok deprem sonrasına ilişkin radikal bir
öneride bulunuyor. Genelkurmay'ın eşgüdümünde İstanbul ve Marmara çevresinde
'deprem taburları' kurulmasını istiyor:
'Ana ulaşım damarlarının açılması, enkazdan arındırılması,
Doğalgaz patlamaları başta olmak üzere bütün yangınlara karşı
tertibat alınması,
Sağlık yardım merkezlerinin kurulması,
Yağma ve çapulculuğun önlenmesi gibi hayati konularda ordu
birliklerinin devrede olması ve yeterli araç gereçle donatılarak, personelin
eğitilmesi gerekmektedir.'
Önlemler, deprem İstanbul'u yıkmadan tartışılmalı. Mastır plan
çalışması buna katkı sağlayabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder