"Biri İstanbul’u diğeri kadınları anlatıyor”. Türkiye gazetesi. 25.2.2007.

 

"Biri İstanbul’u diğeri kadınları anlatıyor”. Türkiye gazetesi. 25.2.2007.

Sultanahmetteki İstanbul Kütüphanesinde İstanbul üzerine yazılmış 10 bini aşkın eser bulunuyor.

Tolga Uslubaş Eski Osmanlı sokaklarının dar, insancıl ve de sevimli havasını solumak isteyenler için korunmuş bir mekân olan Soğukçeşmedeki İstanbul Kütüphanesi, adından da anlaşılacağı gibi İstanbul üzerine yazılmış kitapların bir arada bulunduğu özel bir yapı. Fikir, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Çelik Gülersoyun 1986da Sultanahmet Soğukçeşme Sokaktaki harap ahşap evlerin restore edilmesi sırasında sokağın en büyük binasının bir İstanbul Kitaplığı yapılması düşüncesiyle oluştu. 15 yaşından beri topladığı eserlerin tümünü bağışladığı kütüphanede, 50 yıl boyunca dünyanın her köşesinden topadığı koleksiyonunu buraya verdi. Kütüphane 1990 yılında açıldığında 7 bin kitabı varken bu sayı daha sonraları 10 bini geçti. Kitap sayısı Beyazıt Kütüphanesi gibi yüzbinleri geçmese de kitapların nitelikleri ve ne derece nadir bulundukları İstanbul Kütüphanesini emsalsiz, özel bir mekân haline getiriyor. Kütüphanede yer alan eserler arasında İsveç’in 1700li yıllar sonunda İstanbuldaki elçisinin yazdığı Osmanlı İmparatorluğunun Genel Tablosu adını taşıyan üç ciltlik, Fransızca Osmanlı tarihi eseri ve Fransız elçisinin 1550de yazdığı üç büyük ciltten oluşan ve gravürleri ile dikkat çeken İstanbulun askeri kalelerinin anlatıldığı eser var. Ama adı sayılmayacak kadar çok ve dünyada bir kaç tane nüshası olan eserleri de unutmamalı. Kütüphanede İstanbul ile ilgili çıkan yeni yayınlar da düzenli olarak takip ediliyor. Kitaplıkta, kitapların dışında bir de görsel malzeme arşivi var. Gravür ve fotoğraflardan oluşan bu arşivin en eski örnekleri 1700lü yıllara kadar uzanıyor. Gün yüzüne çıkmamış, semtlere göre tasnif edilmiş binlerce fotoğraf adeta İstanbulu anlatıyor. Her şey kadınlara özel İstanbulun dikkat çeken kütüphanelerinden biri de dünyada da emsali pek olmayan Kadın Eserleri Kütüphanesi. Fenerde sahile nazır eski, küçücük bir yapı olan bu mekânın geçmişi de İstanbul kütüphanesi gibi pek yeni. Kütüphane, kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri bugünün araştırmacılarına derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak amacıyla 1990 yılında açılmış. Neredeyse büyük bir koliyi bile doldurmayacak kadar az kitapla işe başlayan kütüphane, geniş arşiviyle okuyucularına hizmet veriyor bugünlerde. Kadın Eserleri Kütüphanesi, diğer büyük kütüphaneler gibi çok kitaba, eski el yazmalara, 150 yıllık gazete arşivine sahip değil, en büyük kütüphane olmak gibi de bir iddiası yok. Onu diğerlerinden farkı sadece kadınlara özel olması. Kütüphanede; kadınlar tarafından ya da onlar hakkında yazılan 10 bini aşkın başlıkta kitap, yine kadınlara ilişkin 200’ü aşkın süreli yayın ve on binlerce kupür, kadınlarla ilgili yazılmış makale ve belgeden oluşan koleksiyonlar ve hemen hepsi kadınları ilgilendiren fotoğraf, dia, kartpostal ve video arşivi bulunuyor. Osmanlıca kadın dergileri Tüm yazarların kadın olması ve kitapların konusunun sadece kadınları ilgilendirmesi onu farklı kılıyor. Kitap koleksiyonunda; Türkiyede kadın konusunda yapılmış araştırmalara, kadın romancılar, öykücüler, deneme yazarlarının ürünlerine, Türkiyede ve dünyada kadın hareketi ile ilgili eserler yer alıyor kitaplık raflarında. Harf devriminden önce kadın konusunda yazılmış ya da kadınların yazmış oldukları kitapları da koleksiyonunda barındıran kütüphanede, Halide Edip Adıvar ve Suat Dervişin, Şukufe Nihalin Halide Nusretin hem Osmanlıca hem de Latin harfleriyle basılan kitaplarını bulmak mümkün. Süreli yayınlar bölümüne gelince başta edebiyat olmak üzere müzik, moda, yemek, karikatür, tıp tarihi, şehircilik tarihi ve ilanları ile araştırmacıların kullanımına sunulmuş. Güncel dergilerin arşivinin yanında 1867den 1928e dek yayımlanan kadın konulu 40a yakın Osmanlıca derginin tüm sayılarının orijinal ya da fotokopileri bulunuyor. Osmanlıca süreli yayınlar arasında haftalık olarak yayınlanan Kadınlar Dünyasını, Şükrüfezar’ı, Hanımlar Alemi Gazetesinin orijinal sayılarını, Süs dergisini, Şehbal’ı , Musavver Kadın’ı, 1887 yılında yayınlanan Parça Bohçası adlı dergiyi bulmak mümkün."

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a320105.aspx

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çelik Gülersoy’un Vefatından sonra hakkında yayınlananlar (6.7.2003 - )

Köpüklü, Mehmet: “Çelik Gülersoy'un mirası mahkemelik”.