Doğan Hızlan: Çelik Gülersoy olmasaydı. 17.4.2015
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Doğan Hızlan
Çelik Gülersoy olmasaydı
EĞER Çelik Gülersoy, kültür yarımadası diye övündüğümüz alandaki binaları onarmasaydı, Sultanahmet semtini bugünkü zenginliğiyle görmemizi sağlayacak şekilde ihya etmeseydi, bugün orası otellerin, kafelerin, lokantaların bu kadar yoğun bulunduğu, gerçek anlamda sembol bir turistik ve sosyal bir semt olmazdı.
Kim ne derse desin, bir vitrindir orası!
Bu vitrinin bilhassa içerik olarak en önemli unsurlarından; Soğukçeşme Sokağı’ndaki, Çelik Gülersoy Vakfı’na ait İstanbul Kitaplığı’nın kiralanacağı haberini okuyunca çift taraflı bir üzüntüyü yaşadım.
Bu hengâme içerisinde, nitelik olarak zengin ve seçkin bir kitaplığın oradan oraya sürüklenmesi İstanbullu herkesi üzer.
Bir kütüphanesever olarak ise zaten yeni kütüphane yapmıyoruz, eskileri yaşatmak için neden fikirler üretmiyoruz ve olanı da ya kapatıyor ya hukuki ve bürokratik labirentlere gark ediyorlar diye üzülüyorum.
Kütüphane Haftası’nda kütüphaneci dostlarım, kaç kütüphanenin kapalı olduğunu, kaç kütüphanede görevli bulunmadığını sayılarla verdiler.
Kişilerin emek ve para vererek biriktirdikleri kitaplardan oluşan kütüphaneler korunmalıdır. Üstelik, İstanbul Kitaplığı, İstanbul’la ilgili kitapların ve belgelerin bulunduğu, İstanbul’u tanımak isteyenlerin yararlandığı bir yer.
Bina, vakıf malı olduğu için satılamıyormuş, ancak kiraya verilebiliyor. 10 Nisan 2015 günü internette bir kiralama ilanı çıkmış, ilk gelen talip de kütüphane binasını gezip beğenmiş. Burayı butik otel ya da restoran yapmak istiyorlar. Yani kütüphane kutulara girecek!
Sultanahmet’te restoran ve otel için kala kala İstanbul Kitaplığı’nı mı buldunuz? diye sormak istiyorum sadece! Kaç kere yazdık, İstanbul’a yeni bir kütüphane yapıldı mı? Hayır. Bu önemli kitaplığın profesyonel kütüphanecilik yaklaşımıyla kullanıma açılabilmesi için nakledileceği bir yer var mı? Belli değil... Bekleyeceğiz.
Okurlarım arasında, bağış yapacak kütüphane arayanlar, bununla ilgili e-posta atanlar oluyor. İstanbul Kitaplığı’na bağış yapılabiliyor. Neden bu kadar önemsiyorum? Sebebi ortada, kent kütüphanesi diyebileceğimiz, arşiv olarak da yararlanılabilecek ve daha da zenginleştirilmesi gereken, İstanbul hakkında bilgi ve belge bulunan başka kaç tane kütüphane var?
Oranın boşaltılmasına bir şartla rıza gösteririm!
Modern bir kütüphane binası yapılır, en yeni kütüphane donanımlarının kullanıldığı bir yer bulunur, ondan sonra denir ki, biz bu değerli kitapları modern bir binaya taşıdık. Bu girişimi ben dahil her kitap seven destekler.
* * *
İSTANBUL KİTAPLIĞI neden bu kadar önemli? 1990 yılında açılan kütüphane, bazıları 1540’larda basılmış nadir baskı kitaplardan 2015 yılında basılmış kitaplara kadar, tamamen ya da kısmen İstanbul ile ilgili yaklaşık 11.000 kitap, sayısız makale, kentin birçok semti ve eski eserleri ile ilgili binlerce fotoğrafı çatısı altında barındırıyor. Ve 25 senedir aynı binada hizmet veriyor. İstanbul Dünya Miras Alanı’nda olan yapı Ayasofya’nın arkasında Soğukçeşme Sokağı’nda bulunuyor. Sokaktaki evler TURİNG Otomobil Kurumu tarafından restore edilip otel haline getirilmiş ancak iki Osmanlı evi Çelik Gülersoy tarafından bir kütüphane olarak düzenlenmesi amacıyla bu vakfa hediye edilmişti. Çelik Gülersoy binanın mefruşatı ile bizzat ilgilenmişti.
Hafta içi her gün 09.00-12.00/13.00-16.30 arası dışarıya ödünç kitap vermeden ilgilenenlere açık hizmet veriyor. Kitaplık, bilhassa İstanbul tarihi ile ilgili çalışan araştırmacılar ve öğrencilerin sık uğradığı bir yer. Tematik ve bir uzmanlık kütüphanesi olduğu için ayrıca önemli. Ki bölgeyi ziyaret eden turistlerin de uğrak yeri olduğundan şüphem yok.
* * *
EN KISA sürede bir çözüm bulunmasını bekliyorum. Kıymeti bilinmesi gereken bir kütüphane ile ilgili doğru karar verilip ondan sonra hamle yapılması gerektiğinde hemfikirizdir sanırım...
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-hizlan/celik-gulersoy-olmasaydi-28758290
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder