Refik Durbaş: Ülkenin tuhaf halleri... Arşiv Giriş: 16.04.2015

 

Ülkede öyle tuhaf şeyler oluyor ki, başvurulsa “Guinness” rekorlar kitabında yer kalmaz. Kimilerini geçen hafta gazetelerin satır aralarından ayıklayıp aktarmaya çalışıyorum.

Örneğin, 2003’te Ankara’nın Keçiören ilçesinde Türkiye’nin en yüksek kulesi olmak hedefi ile temelleri atılan Cumhuriyet Kulesi’nin 12 yıl sonra yıkılmasına karar verildi. 144 metrelik Cumhuriyet Kulesi’nin yapımı için şimdiye kadar 26 milyon harcandığı söyleniyor. Bugüne kadar belediyelerin asli görevlerinden biri kaldırımları yaz-boz tahtasına çevirmekti. “Yeni Türkiye”de şimdi buna kuleler de eklendi. Peki, plansız programsız yapımına başlanan, sonra da yıkım kararı alınan bu kulelerin, binaların bedelini kim, nasıl ödeyecek?

Kitaplık da kiralanır
İstanbul’un binlerce yıllık hafızası olarak nitelendirilen Çelik Gülersoy’un kurduğu İstanbul Kitaplığı’nın bulunduğu bina, 49 yıllığına kiraya verilmek isteniyor. Kitaplıkta İstanbul ile ilgili son 400 yılda yabancılar ve Türkler tarafından yazılmış eserler; gravürler, haritalar, fotoğraflar yer almakta… İstanbul sevdalısı Çelik Gülersoy bütün koleksiyonunu 1988’de kurduğu vakfın İstanbul Kitaplığı’na armağan etmişti. “Yeni Türkiye”de artık satılacak bir şeyler kalmayınca “kiralık” dönemi başladı. Kimi güzelim koylar bile kiraya verildikten sonra, zaten okumayan bir halkız, kitaplıklara da kiracılar bulalım da kurtulalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çelik Gülersoy’un Vefatından sonra hakkında yayınlananlar (6.7.2003 - )

Köpüklü, Mehmet: “Çelik Gülersoy'un mirası mahkemelik”.