Şehrin hafızası 28 yıldır "İstanbul Kitaplığı"nda. trthaber.com. 14.10.2018
Şehrin hafızası 28 yıldır "İstanbul Kitaplığı"nda. trthaber.com.
14.10.2018
Şehrin
hafızası 28 yıldır "İstanbul Kitaplığı"nda
İstanbul'da Çelik Gülersoy Vakfının "İstanbul
Kitaplığı" adıyla kurduğu, 500'ü nadir olmak üzere 14 binden fazla eser
olan kütüphane 28 yıldır hizmet veriyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul'un tarihi, Çelik
Gülersoy Vakfının "İstanbul Kitaplığı" adıyla kurduğu kütüphanede
toplandı.
14 binden fazla eserin olduğu kitaplıkta bir de el yazması eser
var.
Sultanahmet Soğukçeşme Sokak’taki tarihi konakta bulunan
İstanbul Kütüphanesi'nde Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait kaynaklar
bulunuyor.
Turizmci ve yazar Çelik Gülersoy’un topladığı koleksiyondan
oluşan vakıf kütüphanesi, 1990 yılından beri İstanbullulara hizmet veriyor.
Türkiye’nin en zengin koleksiyonlarından
İstanbul’a dair eser ve görsel malzemelerin bulunduğu kütüphane,
edebiyat ile şehircilik alanındaki kitap ve dergilerle de Türkiye’nin en zengin
koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.
Koleksiyonda Osmanlı'nın 31. Padişahı Abdülmecit tarafından
İstanbul’a davet edilerek başta Ayasofya olmak üzere çok sayıda restorasyona
imza atan İtalyan Mimar Gaspare Fossati’den, Fransız Roman yazarı Pierre
Loti’ye kadar yerli ve yabancı birçok ismin eserleri bulunuyor.
Kütüphanede ayrıca arşivdeki gravürleri incelemek de mümkün.
"Kitaplıktaki en eski eser 1541 yılına ait"
Çelik Gülersoy Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olan kütüphane
yetkilisi Deniz Yalav, şehrin belleğini oluşturan İstanbul Kitaplığı'nı şöyle
anlattı:
"İstanbul Kitaplığı, 1990 yılının Ocak ayında açıldı.
Burası başlangıçta şehir hakkında bilgi sahibi olmak, İstanbul hakkında
araştırma yapmak isteyenler için açıktı. Daha sonra kapıyı herkese açtık.
Başlangıçta gelen giden, okuyucu sayısı çok fazlaydı. Ancak son 5 yılda bu sayı
giderek azaldı. Tabii bunda internetin de rolü olabilir . Kütüphane İstanbul
için başvurulacak çok önemli bir merkez. Yaklaşık 14 bin kitap bulunuyor ve
içlerinde 500’ü sadece müzayedelerde görebileceğiniz nadir eser kategorisinde.
Kütüphanede hemen hemen her dilde İstanbul’a dair yazılmış kitap var. En eski
eser 1541 yılına ait. Bu eser, Osmanlı dönemini kapsayan bir kitap. Kitaba 25
bin lira değer biçiliyor. Bunun yanı sıra şehir tarihinde belge olarak
kullanılabilecek çok sayıda kitap da bulunuyor."
"Nadir eserleri dijitale aktaracağız"
Kütüphanedeki nadir kitapların dijital ortama aktarılmasının bir
zorunluluk olduğunu belirten Deniz Yalav, şunları söyledi:
"Kitapların dijitale aktarımı biraz uzun olacaktır. Ancak
aktarılması gerekir. En önemli bölümümüzü Roma -Bizans Dönemi yazılmış eserler
oluşturuyor. Bu bölüm hayli zengin. Zaten şehrin tarihsel, kültürel ve dinsel
topografyasına şöyle bir bakıldığı zaman bu izleri halen görmek mümkün. Örneğin,
geç antik çağın kara surları, o dönemin en önemli askeri mimari örneklerinden
biri. Ayrıca günümüze şu veya bu şekilde gelmiş, bir kısmı halen yaşayan
kiliseler. İşte tüm bunlar hakkında fikir sahibi olacağımız bir kitaplık
burası. Osmanlı İstanbulu'na dair pek çok kaynak da var. Burası ünlü bir
seyyahın dediği gibi, ‘Palimpsest’ bir kent. Yani üst üste tabakaların
bulunduğu bir kent. İnsan bu zenginliği böyle kütüphanelerde öğrenir. Dışarıdan
biri gelip şehri gezdiği zaman, bu tabakaları eşzamanları keşfedebilir. Tüm bu
zenginliği yansıtabilecek bir kütüphane burası."
Kaynak: DHA
Yorumlar
Yorum Gönder